JACQUEMUS'UN İKİNCİ HARİKASI: OURSİN

Yazan: Zeynep Çalandağ

Simon Porte Jacquemus son yılların dahi çocuğu desek yanlış olmaz. Yaptığı her defile, çıkardığı her kitap hatta attığı Instagram gönderileri bile hepimizin radarında. Geçtiğimiz yıllarda Paris’de açtığı ve “Rüya mekanım gibi görünen bir yer istedim” diye tanımladığı Oursin, Jacquemus’un rüyasını hepimize yaşatıyor. Caviar Kaspia’nın Jacquemus için tasarladığı ikinci başyapıtı bu. İlhamı, Akdeniz kıyılarında güneşli bir gün. Paris’de Cote d’Azur  hissiyatı veren bu deniz ürünleri restaurantı, Champs-Élysées’de bir serap gibi. Jacquemus’de en sevdiğimiz şeylerden biri de bu hissiyat muhtemelen. Çabasız, sade ama kendine has. Akdeniz insanının optimist bakış açısı, minimalist tarzı, Jacquemus’nün stil anahtarı. 

Ve tüm bunlar onun ve Coret’in vizyonuyla birleşince ortaya bu görsel şölen çıkıyor. Bir yıldan uzun süren, her ince ayrıntısı düşünülmüş ve içeriye adım attığınız andan itibaren sizi sarmalayan bu hava özel hissettiriyor. Instagram gönderilerinden aşina olduğumuz duvar oyuklarındaki yüzden fazla seramik özel olarak toplanmış. Beyaz ve tonları ağırlıklı olan mekana pop renklerle minik dokunuşlar yapılmış bu sayede. Ortasındaki limon ağacı, bütün bu Akdenizli hissiyatını ve kendin haslığını destekliyor. Moda konusundaki, çabasız görünerek kazandırdığı şıklığı restaurantında da yakalamayı başarıyor. Her bir parçasında kıyı şeridinde güneşli bir günde vakit geçiriyormuş hissi olumlu düşünmeye ve bir noktada mutluluğa itiyor gelenleri.

Jacquemus’nün alametifarikası da bu zaten. Aslında hayatımızın içinde olan, basit ama farketmediğimiz estetik detayları çok iyi kullanıyor. Bu sayede de çıkardığı her yeni parça arzu nesnesi haline geliyor. Bizler, rüya mekan Oursin’e gitseydik giyeceğimiz stilleri sizler için hazırladık.Karın değil ruhunu doyurmak için bile olsa uğrayabileceğiniz bu restoranı Paris’e yolunuz düşerse es geçmeyin deriz. 

Fotoğraf kaynakları:

Pinterest